Jeo-Kültürel Havzamız Kafkasya
2 Mayıs 2016

Jeo-Kültürel Havzamız Kafkasya
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Google plus'da paylaş Yazdır
 

Rusya Uzmanı Ferit Temur, İlmi Yaşam ve Medeniyet Derneği genel yerleşkesi olan Ali Soylu Kültür Merkezi’nde “Jeo-kültürel Havzamız: Kafkasya Bölgesi” konulu söyleşide bizlerle birlikte oldu. Yaklaşık 40 kişinin katıldığı programda konuşmasına “jeo-kültürel havza”, “jeopolitika”, “Kuzey Kafkasya”, “Güney Kafkasya” gibi temel kavramları açıklayarak başlayan Rusya Uzmanı, sonrasında da bölgeye dair genel bilgiler verdi. Bölgenin jeopolitik önemine de vurgu yapan Ferit Temur, “Kafkasya, Doğu–Batı hattında Avrupa ile Asya; Kuzey–Güney hattında da Rusya ile İran-Basra Körfezi arasında geçiş koridoru konumunda olduğunu; çağdaş jeopolitik denklemde enerji iletim güzergâhları üzerinde hâkimiyet kurulabilmesi açısından stratejik bir önemi bulunduğuna kısaca değinmiştir.

Kafkasya Bölgesinin tarihine dair bilgiler veren Temur, “özellikle Kuzey Kafkasya bölgesinin coğrafi bakımdan engebeli yapısından bahsetmiş; bu durumun, Kafkas halklarının yabancı kuvvetlerin istilalarına karşı elini güçlendirdiği, bununla birlikte dağlık arazi koşullarının bölge içerisinde kendi aralarında yeterince kaynaşamamasına ve grupsal/etnik bilincin yüksek olmasına zemin hazırladığını söylemiştir. Ayrıca bölge kültürel açıdan oldukça zengin oluşunu vurgulamış ve hâlihazırda 50’den fazla dilin, 100’den fazla da lehçe kullanıldığını belirtmiştir.
 
Kafkasya´nın İslamiyet’le Tanışması
Bölgenin tarihinden bahsederken Rusya Uzmanı Temur, Kafkasya’da toplumsal yapının önemli bir unsurunun din olgusu olduğuna dikkat çekmiş; bu bağlamda İslamiyet’ten önce Orta Asyalı Türkik halkların etkisiyle Şamanizmin, Doğu Avrupalı Slavik toplulukların etkisiyle Paganlığın (putperestlik) ve Bizanslıların etkisiyle de 9-10. yy. da Hristiyanlığın yaygınlaşmaya başladığını ifade etmiştir.

Rusya Uzmanı konuşmacı, tarihi kaynaklarda “Kafkasya bölgesinin İslamiyet ile tanışmasının Hz. Ömer dönemiyle başladığının belirtildiğini, Selçuklular dönemine kadar Kafkas topluluklarının İslam ile tanışmasında Arapların etkili olduğunu, Selçuklular ile beraber Kafkaslardaki İslami etkinin taşıyıcısı rolüne Türklerin zamanla geçtiğine değinmiştir.  Bu anlamda tarihi kaynaklarda bölgenin ilk Müslüman toplulukları arasında Lezgilerin,  Apuşa, Dargiler ve sonrasında Çeçen-İnguş-Dağıstanlıların olduğunun yazdığını anlatmıştır. Kuzey Kafkasya’nın kitlesel olarak Müslümanlığa geçişinin ise 350-400 yıllık bir tarihe dayandığı, bunda da Osmanlı Devleti’nin başlıca rol oynadığını belirtmiştir. Bu minvalde İnguşetya ve Çeçenistan’ın Arap etkisiyle Müslümanlığa geçmeleri nedeniyle Şafilik; Karaçay, Adıgey ve Osigey gibi toplukların da Osmanlı etkisiyle Müslümanlığa geçmeleri nedeniyle Hanifilik anlayışının yaygın olduğu bilgisini paylaşmıştır. Benzer şekilde Çarlık Rusyası ile beraber Hristiyanlığın da kısmi olarak yeniden etkisinin arttığını dile getirmiştir. Bölgedeki İslami etkiden bahsederken ayrıca Nakşibendi hareketinin de 18. ve 19. yüzyılda ciddi bir etkisinin olduğunu ifade etmiştir.
 
Kafkasya’da Osmanlı – Rus Rekabeti
Rusya Uzmanı Temur, 1500’lü yıllardan itibaren Çarlık Rusya’sının giderek bölge üzerinde etkinlik kurmaya başladığını, bu durumun Osmanlı ile günümüze kadar süren jeopolitik çıkar çatışmasını tetiklediğini belirterek Osmanlı–Rusya ve kısmen de İran arasında yaşanan rekabetten ve savaşlardan bahsetmiştir. Bu noktada İmam Şamil’in öncülüğündeki Kafkas direnişine ve Rusların karşılaştıkları zorluklara da değinmiştir.

20. yüzyıla gelindiğinde de sözkonusu rekabetin ve Rusya’nın Güney Kafkasya’ya kadar yayılan nüfuzunun devam ettiğini, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bile Yukarı Karabağ’ın Ermeniler tarafından işgal edilmesini açıkça teşvik ederek Türkiye’nin hem Kafkasya’da etkinlik kurmasını engellemeye hem de burası üzerinden Orta Asya Türk dünyası ile irtibatını zayıflatmayı amaçladığını anlatmıştır.

1990’lı yılların başında Sovyet sonrası dönemde Kuzey Kafkasya’nın yeniden hareketli günler geçirdiğini; bu bakından Rusya’nın Çeçenler ile savaş yaşadığını, “1. Çeçen Savaşı’nda Çeçenlerin gösterdiği müthiş direniş sonucunda Moskova’nın, masada Çeçenler ile anlaşmak zorunda kaldığını; ancak 1990’ların sonunda Rus siyaset sahnesine Putin’in çıkmasıyla birlikte Moskova’nın 2. Çeçenistan Savaşı’nı başlattığını ve Çeçenistan’ın Rus askeri güçlerince adeta dümdüz edildiğini ve orantısız güç kullanılarak kadın, çoluk çocuk demeden büyük kıyımların yaşandığını ve bu suretle bölgedeki Rus kontrolünün yeniden sağlandığını ifade ederek yakın tarihe ışık tutmuştur. “Bu süreçte de dengeler gereği Moskova-Erivan-Tahran ittifakına karşı Ankara-Bakü-Tiflis ittifakı kuruldu.” diyen Temur, konu geçişlerinde sık sık olayları stratejik ve politik açıdan değerlendirmeyi de ihmal etmemiştir.

Ayrıca Gürcistan – Abhazya ve Güney Osetya arasında patlak veren krize, Rusya’nın bu olaylara karışmasına, Ukrayna krizi gibi güncel konulara değinmiştir. Bölgede meydana gelen “renkli devrimleri”, Batı ile Rusya arasında yaşanılan güç mücadelesi ile bunun bölgeye izdüşümüne de konuşmasında yer vermiştir. Keza Rusya ile Türkiye arasında yaşanılan “uçak krizi” gibi diğer güncel konulardan da bahsederek kişisel yorumlarını dinleyicilerle paylaşmıştır.
Söyleşi, katılımcıların sorularının cevaplanması ve konuyla bağlantılı sohbetle devam etmiştir.

KONUŞMACI HAKKINDA:
Lisans eğitimini Gazi Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı alanında alan Ferit Temur, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Güvenlik Stratejileri ve Yönetimi Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisans programından mezun olmuştur. Hâlihazırda Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Diplomasi Akademisi’nin Uluslararası İlişkiler bölümde doktora öğrenimi görmektedir. Ayrıca 2014 yılında Hitabevi Yayınlarından “20. Asrın Casusluk Şebekesi: Cambridge Beşlisi” ve 2015 yılında Stratejik Düşünce Enstitüsü’nden “Yükselen Asya’da Şanghay İşbirliği Örgütü: Dünü, Bugünü ve Yarını” isimli yayınlanmış 2 kitabı bulunmaktadır. Temur, iyi düzeyde Rusça ve İngilizce bilmektedir.

Önceki Sonraki
Burs
Duyuru
E-Bülten
Listemize kaydolarak derneğimizin yapacağı tüm yeniliklerden önceden haberdar olabilirsiniz.
Ad - Soyad :
E-Mail Adresi :
Telefon No :